"UMUDU DÜRT, UMUTSUZLUĞU YATIŞTIR"

"UMUDU DÜRT, UMUTSUZLUĞU YATIŞTIR"

"UMUDU DÜRT, UMUTSUZLUĞU YATIŞTIR"

Son haftalarda camiada soluduğum hava ve son maçtaki gözlemlerimin ardından yazma gereği duydum. Baştan belirtmekte fayda var, bir galibiyet maçının ardından yazılsa da, bu bir galibiyet yazısı değildir. Bu genel olarak taraftarlarımızın neden umutsuz olmamaları gerektiği üzerine bir yazıdır. Bir tespittir. 

Pazar günü erken uyandık, maç 13.30’da ve Turuncu Beyazlılar Derneği “Büyüksaat’te ciğer organizasyonu var” dedi. Yemek masalarında söylenen besteler, tribünler için ekstra haz verir, hele ki masa Adana lezzetleriyle donatılmışsa… O masalarda biz de bulunduk ve o havayı soluduk. Malum, Yeni Adana Stadı’nda Adana’nın bağrında gibi hissedemiyoruz kendimizi. Bu belki henüz orada yeterince anı biriktiremediğimizden, belki de stadyum yeterince kentin bağrında olmadığındandır. Bu özlediğimiz havayı orada, ciğercide soluduk. Kendimizi, 5 Ocak Stadı’nın tantuni masalarında gibi hissettik. Kadrajı bize dönmüş kameralar, ahalinin ilgisi ve bakışları… Sözü açılmışken, önümüzdeki haftalarda bu fasılların büyüyeceğini öngörüyor ve bunu bir Adanaspor rutini hâline getiren herkese teşekkürü borç biliyorum.

Maç saatinden birkaç saat önce stadyumun yolunu tuttuk, erkenden orada bulunduğumuz için gözlemleme ve düşünme fırsatı da buldum. İlk göze çarpan Toros Kaplanları Derneği’nin çocuk taraftarlarımıza yönelik jesti oldu. Keçiörengücü maçında Turuncu Beyazlılar Derneği’nin bayraklarla tribünlere girişini görünce de benzer şeyler hissetmiştim. Bir atmosfer, bir hava, bir yaşam belirtisi…

Sırtınızı geriye yaslayıp düşünün… Bayrak organizasyonları, ciğer fasılları, geleceğin Adanasporlularına gösterilen ilgi, çekilişler, okul organizyonları, yapılan pankartlar, stadyumda çalınan marşlar, mülki amirlere yapılan ziyaretler, davetlerEsma’nın küçük elleriyle çizdiği forma! Çocuğunun elinden tutan annelerin babaların gözlerinden okunan memnuniyet…

Adanaspor taraftarı her işini kendi görüyor. Ben buradan tarifi mümkünsüz bir umut devşiriyorum kendime ve ortaya koyduğumuz reflekse oldukça güveniyorum. Biz sadece birbirimizle bile, aramızdaki fikir ayrılıklarına rağmen çok güçlüyüz. Belki de bu rağmenler daha güçlü yapıyor bizi. Tek bir çatıda birleşmek veya böyle kalmak… Umurumda değil. Böyle de güzeliz!

İnanıyorum ki, en onulmaz yaralarını kendi mücadelesiyle sarmış ve karanlığı yarıp gelmiş bu camia, her durumda kendisini tazeleyip yeniden kazanacaktır. Yapmamız gereken, her türlü mücadeleyi stadyumda vermek ve bütün camiamızı stadyumlara çağırmaya yılmadan devam etmektir. Tıpkı Toros Kaplanları Derneği’nin, Adanaspor.Org’un, Turuncu Beyazlılar Derneği’nin, Turbeyler Grubu’nun ve bütün oluşumlarımızın yaptığı gibi…

Tekrar ediyorum, bu bir galibiyet yazısı değil, umutsuzluğun aksine, tam karşısını koyulmuş bir tavırdır. Edip Cansever'den esinle, "Umudu dürtüp, umutsuzluğu yatıştıralım."


MİSAFİR YAZAR

Hüseyin Delibaş